Monday, June 30, 2008

Vienna Calling




Viyana diyince kimilerinin aklına Mozart gelebilir ama benimkine Falco ve onun unutulmaz şarkılarından Vienna Calling geliyor. Bundan sonra bu ikiliye bir de İspanya ekleyeceğim. 1964'ten beri hiçbir uluslararası büyük turnuvada varlık gösteremeyen İspanyollar nihayet şeytanın bacağını kırdı ve 4 seneliğine Avrupa'nın en büyüğü olduğunu Ernst Happel'in çimlerinde ispat etti. Rakibi Almanya'yı oyunun her alanında sürklase eden İspanya belki de tarihin en ikna edici şampiyonlarından biri. Böyle bir turnuva ve finalden sonra kimse İspanya hak etmedi diyemez heralde. Çeyrek Finalde 88 yıldır hiçbir büyük turnuvada yenemedikleri İtalya'yı, Yarı Finalde2008'in sürpriz takımı, hiçbir büyük takımdan aşağı kalır yanı olmayan ve bana göre İspanya'dan sonra Avusturya-İsviçre'nin en iyisi Rusya'yı ve finalde de "ne olursa olsun her zaman favori" Almanya'yı yenerek bileklerinin hakkıyla kupaya uzandılar. Geriden gelip kazanmasıyla ünlü Almanlar'a son 25 dakikada 2 pas üstüste yaptırmadılar ve rahatsız edici bir mükemmellikle 44 sene sonra eriştikleri bu gururu doyasıya yaşadılar. Tebrikler İspanya...

Bence;



Turnuvanın En İyi 11'i
Buffon, Zhirkov-Sergio Ramos-Puyol-Marchena, Xavi-Sneijder-Arshavin, Torres-Villa-Pavlyuchenko

En İyi Antrenörü: Guus Hiddink(Rusya)

En İyi Takımı: İspanya

En Heyecan Veren Takımı: Türkiye

En Kötü Takımı: Fransa, Yunanistan

En Kötü Teknik Direktörü: Raymond Domenech(Fransa)

En Kötü Oyuncusu: Mario Gomez(Almanya)

No comments: