Wednesday, January 23, 2008

Ada'nın Yükselen Yıldızı : Harry Aikines-Aryeetey


Spora her zaman büyük önem veren İngilizler, son dönemlerde tüm ilgi ve yatırımlarına rağmen bekledikleri sonuçları alma konusunda büyük hayal kırıklıklarına uğradılar. Milli futbol takımları beklenen başarıları yakalayamadı ve son olarak Avrupa Kupası'na katılma hakkını bile elde edemedi. Teniste tek umutları Tim Henman, değil bir grand slam şampiyonluğu, final dahi göremedi ve sonunda da kronik sakatlıkları sonucu emekli olmak zorunda kaldı. Büyük başarılar bekledikleri atlet Christine Ohuruogu tarihin en büyük bayan 400 metrecisi olması ümit edilirken doping cezası aldı. Gerçi yazın dünya şampiyonasında kazandığı altınla kendisine yöneltilen eleştirileri biraz hafifletti ama yine de şüpheli gözler hep üzerinde.

Tüm bu hayal kırıklıklarına rağmen İngilizler hep sabırlı olmayı bildi. Fakat artık kum saati akmaya başladı. Malum 2012 Olimpiyatları Londra'da düzenlenecek ve evsahipleri atletizmin en prestijli alanlarında altın madalya alma konusunda son derece hevesli ve sabırsızlar. En büyük umutları ise 20 yaşında bir delikanlı. Harry-Aikines Aryeetey. Genç Harry, 2004'ten beri ulusal medyanın merceğinde. 16 yaşında 100 ve 200 metrede kazandığı altın madalyalar, 2005'te BBC'nin afilli "Yılın Genç Sportif Kişiliği" ödülünü kazanmasını ve IAAF tarafından Yılın Yükselen Yıldızı seçilmesini sağladı. 100 ve 200 metre yarışçısı olması ortodoks atletik görüşlere aykırı gelse de kanımca bu onun sıradışı bir atlet olduğunun kanıtından başka bir şey değil. Sadece 100 metreci ya da 200 ve 400 metrede yenilmez olan çok atlet gördük ama hem 100 hem de 200 metrede jenerasyonunun en iyisi olarak öne çıkması gerçekten çok etkileyici. Henüz 18 yaşında 200 metrede 21 saniyenin, 100 metrede ise 10.40'ın altında dereceler verebilmesi ise Adalılar'ın ona bağladığı büyük madalya umutlarını açıklamaya yetiyor.

Gana kökenli genç atlet, bir yandan başarılı bir lise hayatını geride bırakırken aynı zamanda 2006 Dünya Gençler Şampiyonası'nda da 100 metre şampiyonu oldu ve 10.37'lik derecesiyle bu alanda yine akranlarının en iyisi olduğunu kanıtladı. Geçtiğimiz sezonu sırt sakatlığı ve koçu Trevor Graham'la ilgili şüpheler yüzünden sıkıntılı geçiren sprinter, 2008 itibariyle yeniden pistlere döndü. Şimdilik Pekin Olimpiyatları'nda yarışıp yarışmayacağı kesinlik kazanmadı ama geçtiğimiz günlerde 60 metre kapalı alan yarışında erken kariyerinde pek de alışık olmadığı yenilgilerden birini aldı. Yarış sonrası son derece olgun bir şekilde yaptığı "Tek isteğim yarın bir daha yarışmak ve kazanmak. Atletler böyle olmalıdır, her zaman kazanmak benim tek düşüncem. Sırt sakatlığımı atlattığım için mutluyum ama kaybettiğim için kızgınım." açıklaması onun ne kadar rekabetçi bir yapıya sahip olduğunu kanıtlıyor. Harry Aikines Aryeetey'in yeteneği ve ateşli, hırslı yapısı da zaten 2012 Londra'ya büyük önem veren İngiliz Atletizmi'nin en çok ihtiyacı olan şey.

No comments: