Showing posts with label Carl Lewis. Show all posts
Showing posts with label Carl Lewis. Show all posts

Tuesday, August 19, 2008

Beijing'in Kahramanları 2: Michael Phelps




Resme aldanmayın! Michael Phelps, Vanilla Ice'ın kayıp solisti olamayacak kadar genç ve artık sokağa atlet-slip don-kösele ayakkabı üçlüsüyle dahi çıkma hakkına sahip! İstediği kadar kötü giyinebilir. O artık havuzların, yüzme tarihinin ve belki de olimpiyatların en büyüğü! Olimpiyatların track&field(pist ve saha)'dan ibaret olduğunu düşünen hocalarımız kusura bakmasın ama işte bu 23 yaşındaki rüküş delikanlı Mark Spitz'in "KIRILABİLEMEZ" rekorunu yenileyerek belki de çağın en uzun ömürlü başarısına imza attı. LeBron James, Phelps için "Olimpiyat tarihinin gelmiş geçmiş en iyisi" sıfatını kullandı. Tabii ki o Carl Lewis, Los Angeles'ta, Seul'de, Barcelona'da ya da Atlanta'da altınları kazanırken çok küçüktü ama artık Carl Lewis'i izlemiş isimler için bile Phelps'in yaptıkları bir mucize anlamını taşıyor ve kesinlikle "tarihin en iyisi" olarak adlandırılmayı hakediyor.

Daha önce "Spitz'in İzinde Bir Madalya Avcısı" yazımda da belirttiğim gibi Spitz'in deyimiyle Phelps, aya ayak bastı ve bununla da yetinmedi. Baltimore Kurşunu artık Mars'a ayak basan ilk insan! Müjde olimpiyat tarihi! En az 50 sene kırılamayacak yepyeni, taptaze bir rekorun var!

Sunday, July 6, 2008

Tyson Gay 200 Metre'de Yok




"Maalesef bu iş böyle, dünyanın en iyi atleti de olsanız eğer eleme günü şans sizden yana değilse yarışları evinizden izlemek zorunda kalabilirsiniz." Bu sözler Birleşik Amerika'nın altın madalyalı atleti Wallace Spearmon'a ait ve rakibi Tyson Gay'in üzücü sakatlığı sonrası söylendi.

Oregon'da devam eden Amerika Birleşik Devletleri Olimpiyat elemelerinde 200 metre çeyrek final yarışlarına sakatlığı sebebiyle veda etti Tyson Gay. Böylece bu alanda dünya şampiyonu ünvanını elinde bulunduran atlet, olimpiyatlarda ülkesi adına 200 metre'yi koşamayacak. Dünya şampiyonunun en iddialı olduğu arenada yarışamayacak olması tabii ki çok üzücü. Fakat insanı asıl hayıflandıran aynı zamanda 100 metre dünya şampiyonu olan atletin, hem 100 hem de 200 metre'de altın madalya alarak bir tarih yazma fırsatını da bu şanssız sakatlıkla kaçırmış olması. Eğer o lanet kramp Gay'in bacağına formalite bir çeyrek final elemesi öncesi girmemiş olsaydı önümüzdeki ağustos ayında rekortmen sprinter, adını Jesse Owens ve Carl Lewis gibi iki efsanenin yanına yazdırabilirdi.

Hem 100 hem de 200'de bu kadar başarılı olabilen atlet sayısı fazla değildir. Gay'in en büyük rakibi Jamaikalı Usain Bolt, Ato Boldon, efsane Jesse Owens ve tüm zamanların en iyi atletlerinden kabul edilen Carl Lewis dışında bu kategoriye girebilen üst düzey atlet bulmak pek de kolay değil. Bu bakımdan Amerikalı atletin kaçırdığı fırsat çok önemli.

Bu noktada Amerikan Olimpiyat Eleme Sistemi'ne de ciddi eleştiriler yöneltebiliriz. Spearmon'un dediği gibi dünyanın en iyi atleti olabilirsiniz ama bu olayda olduğu gibi yaşadığınız ufak bir talihsizlik sizi kariyerinizin en önemli fırsatından edebilir. Birleşik Devletler dışında bu kadar katı bir eleme sistemiyle olimpiyata atlet seçen bir ülke daha bulmak zor. Sonuçta bu hata-şanssızlık-iltimas kabul etmeyen sistemden zararlı çıkan yine Amerikan atletizmi oluyor. Eğer Gay'in en büyük rakibi Usain Bolt 100 ve 200'de altın madalyaya ulaşarak şampiyon olursa mevcut sisteme yöneltilecek eleştirilerin şiddeti daha da artabilir.

Sonuç olarak 2008 Pekin Olimpiyatları 200 metre yarışlarında Tyson Gay'i şanssız bir sakatlık ama daha önemlisi gereksiz katı bir Amerikan Eleme Formasyonu sebebiyle izleyemeyeceğiz. Böylece örselenen Bolt-Gay rekabeti de 100 metreyle sınırlı kalacak.