Monday, April 6, 2009

Obama Spartans!




Barack Obama bugün Türkiye'ye geliyor ya, ne öve öve bitiremediğimiz misafirperverliğimiz(ki kendisi zaman zaman turistlere tecavüz ederek kendini gösterir) ne de konjonktür itibariyle el pençe divan oluşumuz onun umrunda bile olmayacak. Eline tutuşturulan kağıt parçalarında yazan harfleri bir robot gibi şuursuzca seslendirecek. Sorulan sorulara aynı sıkıcı ve "politically correct" yanıtları verecek ama sakın ha aklı burada olmayacak. Çünkü Obama'nın zihni, fikri her şeyi Detroit'ta bugün. Bayrağı yeşil-beyaz, elbisesi kolsuz bir tişört ve şorttan ibaret. Bileğini kesseniz yeşil akacak kanlarından ve ölecek olsa son sözü "Yaşasın Michigan State Spartans", emin olun!

Dile kolay tam 72 bin basketbolsever, sporsever yahut her neyse bu gece Amerikan Kolej Basketbol Ligi NCAA'in final karşılaşmasını izlemek için Ford Field'da olacak. Sezonun şu ana kadar ki en dominant takımı North Carolina Tar Heels, galibiyete en aç ve istekli, sürpriz finalist Michigan State Spartans'ın evine konuk olacak TSİ ile 04:00 itibariyle. Bu maçın önemi her halükarda büyük zira NCAA, ABD'liler için çılgınlıkla eş anlamlı. Onları Avrupalı yahut Güney Amerikalı sporseverler gibi coşkuyla tezahürat yaparken görebileceğiniz belki de tek turnuva. Fakat 2009 NCAA finalini diğerlerinden farklı kılan bir yönü var ki o da Amerikan işçi sınıfının son model acılarında gizli.

Krizle yerle bir olan Amerikan otomotiv sanayii'nin kalbi Detroit, Michigan. Ekonomik bunalımla birlikte dev şirketler havlu attı, binler işsiz kaldı. Eyaletteki işsizlik oranı %22 ki bu ülkenin en yüksek rakamı. Her zaman için mavi yakalıların kenti olarak anılan Detroit'in spor takımları da tarihsel olarak bu geleneği yansıtmıştır(tabii ki 90'ların başındaki Michigan Wolverines hariç*). Sanayi kenti Detroit'in emekçi destekçileri hep kendileri gibi savaşçı, mücadeleden çekinmeyen, süper yetenekli değil belki ama yürekli oyuncuları ve takımları sevmiştir. Zaten NBA takımı Pistons'ın başarılarını hep bu tarz takımlarla ve "Bad Boys" ekolüyle kazanması da bir tesadüf değildir. Pek sevilmezler, ne 80'lerin sonunda Michael Jordan'ı 3 kere arka arkaya eleyen ve 2 şampiyonluk kazanan Bad Boys, ne de Shaq'lı, Kobe'li Lakers hanedanlığına son veren istikrar abidesi takımları sert ve savunmayı ön planda tutan stilleri nedeniyle ülke genelinde pek sempati toplayamamıştır. Fakat bugün devranın döndüğü gün. Amerikan başkanı dahi arkalarında zira krizin faturasını ödemekle boğuşan ve patladı ha patlayacak haldeki öfkeli Detroitlar'ın aklından bir süreliğine de olsa krizi çıkarmanın yolu bu geceki maçtan geçiyor.

Detroit şehri o kadar zor durumdaki gazete manşetlerinden, okuyucu yorumlarından bir seferberlik havası seziliyor. Zizek'in "hayatta kalmacı tavır" olarak adlandırdığı şeye benzer bir durum bu. Global felaket der Zizek, günümüzde toplumsal dayanışmaya ulaşmanın bedeli gibidir adeta. Normalde birbirlerini umursamadan yaşayıp giden insan yığınlarını ancak ortak bir mega tehdit bir araya getirebilir. Bu biraz da "ya benim de başıma gelirse" korkusu ve dolayısıyla hayatta kalma iç güdüsüyle alakalıdır. Sonuç olarak krizle sarsılan Detroit bugün Katrina kasırgası sonrasındaki New Orleans pozisyonundaysa ekonomik krizin de en az binleri evsiz bırakan ve öldüren bir kasırga kadar etkili olduğu gerçeğinin farkına varmamak mümkün değil. Hani kafamıza vururcasına "Kriz bu elbette ki tenkisat olacak. Olsun ki yeniden düzlüğe çıkalım" diyen kapitalizmin iki yüzlülüğünü gözler önüne süren çok güzel bir örnek aslında fakat tek farkla kasırga engellenmesi imkansız bir doğa olayı, ekonomik kriz ise insanın yarattığı bir sistemin kaçınılmaz sonucu ve belki de tek gerçeği.

Öyle ya da böyle spor eksenimizi kaybetmeyelim. Amerikan halkı bugün Michigan State'in arkasında çünkü korkuyor. Obama bugün turnuva öncesi favori olarak gösterdiği North Carolina'nın değil Michigan State'in arkasında çünkü o da korkuyor. Utangaç politikalarının bu devasa krizi aşmaya yetmeyeceği korkusunun yanında bir de sayesinde seçimi kazandığı işçi sınıfının olası isyanının korkusu var Obama'nın içinde. Yeşil-beyazlıların zaferine muhtaç kısacası. Sporun, kitleleri bir araya getiren, dertleri unutturan o esrarengiz afyonumsu hallerine muhtaç! Öyle muhtaç ki hem de umrunda bile olmayacak Türkiye! Michigan State bugün kazansa, adını işçi sınıfının baş düşmanı olarak görülmesi gereken Henry Ford'dan alan Ford Field'da 72 bin Detroit'li bayram yapacak. 3 gün bilemediniz 5 gün o meşhur dertleri unutma devresine girilecek. Fakat her şey olup bittiğinde, NCAA şampiyonluğunun insanları işlerine geri sokmaya yetmediği anlaşıldığında Obama'nın da öfkeli, işsiz ve yoksul halkını yatıştırmak için yeni bir ilaca ihtiyacı olacak.

Ben de bugün Michigan State'liyim ve bu yazının "spor halkın afyonudur" biçiminde tezahür etmesinden hoşnut değilim ama BAZEN de doğru söze ne hacet demeyi bilmek gerekiyor!

*90'ların başındaki Michigan State takımı NCAA tarihinin en kaliteli kadrolarından biridir. Chris Webber, Juwan Howard, Jalen Rose gibi isimlerden oluşan Fab 5 yani Harika Beşli lakaplı ekip ne kadar yetenekli ve renkli olursa olsun hiç şampiyonluk yüzü görememiştir.

No comments: