Wednesday, October 29, 2008

Hoffenheim 1899: Aynı anda hem Bach hem Wagner




3 Eylül günü Hoffenheim için yazdığım yazıyı "İçimden bir ses 'Proje' Hoffenheim hakkında daha çok yazı yazmak zorunda kalacağımı söylüyor." diyerek bitirmiştim. Bakmayın aframa aslında hayli tedirgindim. "Çılgın" diye nitelenen bir şiddette hücum futbolu oynayan Rangnick'in talebelerinin parlayıp sönen kıvılcımlardan olacağı korkusunu elbette ki taşıyordum. Fakat ligde 9 hafta geride kalırken Hoffenheim öyle bir top oynadı ki...

Eduardo Galeano'yu uğrunda Montevideo'dan Sinsheim'a getirecek güzellikte, onun futbol dilencileri olarak nitelediği tüm futbolseverleri Hoffenheim taraftarı yapacak cesarette, Bild, Berliner Zeitung, Suddeutsche Zeitung, Frankfurter Allgemeine...Tabloidinden broadsheet'ine tüm gazetelerin manşetlerine isimlerini yazdıracak cibilliyette... Kulak asmayın ortodoks marksizme; realizm çağında haddini bilmez romantiklere öyle ihtiyacımız var ki! Hele ki sanatta ve sporda. Hoffenheim da Alman futbolunda Bayern'in sahip olduğu realist hükümranlığa tüm sevimliliği ve racon tanımazlığıyla ama aynı zamanda oyunu kuralına göre oynamasını da bilen hinliğiyle başkaldırıyor.

9.hafta geride kaldığında, milyarder Hopp'un işçileri ve cesur Rangnick'in talebeleri ligin en çok gol atan ve tartışmasız en güzel futbolunu oynayan takımı olarak liderler. Santraforda İbisevic'i Demba Ba'sı, hücumun beyninde Salihovic'i, kanatlardan Beck'i ve Obasi'si, orta sahada Eduardo'su ve Gustavo'suyla futbol değil kimi zaman Bach kimi zaman Wagner izletiyorlar adeta sevenlerine. Yeri geldiğinde öyle naif ve yumuşak, yeri geldiğindeyse acımasız ve tempolu. Geçtiğimiz hafta ilk yarım saatte kalesinde 3 gol gören Hamburg'un oyuncuları genç, hızlı ve aç Hoffenheimlılar'ın maçlardan önce ne yediklerini merak ededursun onlar yaş ortalaması 23 olan takımlarının gün geçtikçe artan formuyla övünmeye devam ediyorlar ve hayal ediyorlar: Acaba bu başlangıç 1965'te lige adım atar atmaz damgasını vuran genç Bayern Münih takımının kısa sürede inşa ettiği imparatorluğun bir benzeri için temel oluşturabilir mi?

Arkalarında Münih gibi dev bir kentin olmadığı muhakkak ama herşeyin de mükemmel olması zaten beklenemez. Hopp ve Rangnick'in eseri adından söz ettirmeye devam ediyor. E St.Pauli'de halen 2.ligde olduğuna göre rahatça söyleyebiliriz: hepimiz döneğiz, hepimiz Hoffenheimlıyız!

No comments: